Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Dildar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Muztarip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acışmalı
- Düzenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- Lösemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan Kanseri
- Utkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- Fistül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akarca
- Satış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Satmak İşi, Satım
- Parke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Önceden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Peşin, Peşinen
- Yalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sade, Alev, Basit, Bezeksiz, Çıplak, Dal, Düz, Süssüz, Burhan
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- Aleyhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt
- Yaşantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Hayat Tarzı
- Vurdumduymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
- Kimyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyasal
- İştial Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Parlamak
- Kalem Açacağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalemtıraş
- Tulü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğuş
- İzam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak
- Neva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Nağme, Ses
- Orkinos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tonbalığı
- Hıyanetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet
- Çerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır
- Yangın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Coşkunluk, Düşkün
- Hassas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Duyarlı, Duygulu, Duygun, İçli
- Teltik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Yanlış
- Cezaevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam, Delik, Hapis, Hapishane, Kazamat, Mahpushane
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Yağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
- Diyalektik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyeleksel, Eytişim, Eytişimsel
- Saçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Serpmek
- Seslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Çığırmak, Haykırmak, Ünlemek, Hitap Etmek
- Numunelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Göstermelik
- Eşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Sürçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak
- Bengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Daimi, Cavit, Cavidani, Ölümsüz
- Farba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırfır
- Müjdeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştulu
- Hücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göze
- Kendi Hâlinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü