Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Neva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Nağme, Ses
- Işılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parlamak
- Vaziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum, Hâl, Tavır, Yer
- Çiftelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekmelemek
- Güzaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız, Beyhude
- Virüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mikrop
- Taşımacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyeci
- Mitos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Tabii Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
- Kayınvalide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- İlçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaza, Nahiye, Kaymakamlık
- Zındıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsizlik
- Mudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırımcı
- Empoze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayatma
- Alın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
- Oynatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon
- Bozulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Yoz
- Cıvıl Cıvıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Kalabalık, Neşeli
- Kotarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Bitirmek, Boşaltmak, Hazırlamak
- Delilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinnet
- Azat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
- Öfkelenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Serdabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanduka
- Yumuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, Memuriyet, Sefaret, Misyon
- Abaküs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Çörkü, Mihsap
- Muhik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Kıyafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Giysi, Elbise, Kılık
- Emisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm
- Kare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtgen, Dördül, Murabba
- Fikirler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
- Füze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Roket
- Emperyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılımcı, Sömürgeci
- Temaşacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
- Yeminsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antsız
- Riyaziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim
- Cehalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik, Bilmezlik
- Tahrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazma
- Yaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islaklık
- Tezahür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Sü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asker
- Nadiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrekçe, Tek Tük, Seyrek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü