Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Atlas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saten, Haritalar Kitabı
- Web Sayfası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tor Beti
- Peltek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
- Mescit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cami
- İşret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Tıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
- Muhterem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetli, Saygıdeğer, Sayın
- Beste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Hava, Melodi
- Semptom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
- Çalgı Orağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Telin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanet okuma, Lanetleme, Kargıma, Kargış, İlenme
- Soğukkanlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidal
- Emek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Çalışma, Ceht, Himmet, İş, Mesai
- Öşür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ondalık
- Sarsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Silkelemek, Silkmek
- Işıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- Mal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meta, Emtia, Bayağı, Sığır, Esrar, Orospu, Varlık
- Pazıbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolçak
- Şirk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeriklik
- Nakliyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
- Fariğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Taksir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm
- Eşdeğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muadil
- Dengelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarazlaştırmak
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- Arabozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneci, Münafık, Müzevir
- Helke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Bildik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Belet, Tanıdık, Tanış
- Kırcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Bereketlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Donatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teçhiz
- Geçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Nacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek
- Mızrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı
- Üfürükçülük Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- Kırıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, İşve
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Şehbender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konsolos, Elçi
- Ölçüsünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü