Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış
- Solunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Oku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- İlişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Bağ, Bağlantı, İlgi, İlişik, Münasebet, Rabıta, Temas, Alaka
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
- Folklor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkbilimi
- Himayecilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Aynaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
- Akva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli, Sağlam
- Sağlamlaştırılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhkem
- Hale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayla, Ağıl
- Yara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Cerahat, Dert, Üzüntü, Gedik, Yarık, Delik, Zede
- Kalay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfür
- Sirkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalma, Uğrulama, Hırsızlık
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- Efkârıumumiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Fikir, Kamuoyu
- Becerikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Hünerli, Mahir, Maharetli, Yetenekli, Acar
- Eksiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Harika, İyi, Kâmil, Komple, Mükemmel, Tam, Tamam, Tamamlamak, Temiz, Tüm
- İlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Beddua Etmek
- Matine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
- Acil Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
- Müstahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Layık, Hak Etmiş
- Anne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Ana, Kocakarı, Nene, Valide
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Tezyit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak
- Pozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum
- Piston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtenek, Arka, İltimas, Kayırıcı
- Yitirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Kaybolmak
- Evermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek
- Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- Beli Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı
- Paralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
- Natık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Kader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Mukadderat, Yazgı, Talih, Devran, Kısmet, Tecelli
- Yazı Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grafoloji
- Reçel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
- Acılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıma, Turşulaşma, Tüntleşme
- Kem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Eksik, Noksan, Fena
- Yallah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi, Yürü, Git
- Mükellef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü