Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bahtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk
- Usûli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsel
- Israr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Üsteleme, Üstünde Durma, Bekinme
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- Su Taşkını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sel
- Mahfilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
- Kodaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük
- Hatasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılgısız, Doğru
- Islah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İyileştirme, Yeğleme
- Krater kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağ Ağzı
- Telakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
- Marangoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dülger
- Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebe, Körpe, Çağa
- Kanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
- Tebligat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirimler, Bildiriş
- Zorlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetli, Güçlü, Dayanıklı, Kızgın, Kuvvetli, Yeğin
- Tasfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtma, Temizleme, Ayıklama, Özleştirme
- Uğraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Didişmek, Savaşmak
- Kapatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres, Yama
- Uzaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
- Tırnaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Potin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotin
- Bağımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstakil, Tek Başına, Azat, Hür, Özgür, Özerk, Mutlak
- Jüri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçici Kurul, Yargıcı Kurulu
- Tereddüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraksama, Kararsızlık, İkircim
- Nazir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Örnek
- Süsmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak
- Camız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda, Su Sığırı, Kömüş
- Lerzan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titrek
- Saloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salak
- Ön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
- Yörünge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrek
- Âşık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- Vadeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
- Oğul Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melisa, Kovan Otu
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Cari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akan, Akar, Geçerli, Yürür, Yürürlükte Olan, Olagelen, Geçen
- Mütekârip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınsak
- Gözyaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş
- Açıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleniyet, Uzaklık, Mesafe, Aydınlık, Çıplaklık, Genişlik, En, Mesafe, Sarahat, Vuzuh, Duruluk, Ara
- Ferih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü