Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bankiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Buzulu, Buzla, Aysfilt
- Şeklen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimce, Zahiren, Şekilce
- Diyabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
- Cevdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Saflık, Kusursuzluk
- Reşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin, Yetişkin
- Yanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşmak, Çabalamak, Parıldamak, Parlamak, Çok İstemek, Çabalamak, Çok Üzülmek, Çok Sevmek
- Seyyanen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit Olarak, Eşitçe
- Erozyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınma, Aşınım, İtikal
- Oldurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirmek, Olgunlaştırmak
- Askat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecza, Bölen
- Nişan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavuk, Alamet, Belirti, Çentik, Dağ, Gösterge, İşaret, İz, Rozet, İm, Belgi, Yavukluluk
- Vücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık
- Dalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşlamak, Isırmak, Yemek
- Abartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişirmek, Büyütmek, Mübalağa Etmek, Artırmak
- Fay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Otomatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevimsel, Kendiliğinden
- Anlaşılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Galiba, Mahsus, Muhtemelen
- İkametgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturulan Yer, Konut
- Temizlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Arınmak, Aklanmak
- Zeval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
- Feryat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırma, Haykırış, Çığlık
- Salameleyküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhaba
- Şahane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükemmel, Fevkalade, Harikulade, Güzel
- Koyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadi, Derey
- Yaşam Öyküsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Mevki Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzilenmek
- Hoşbaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu
- Sapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıklık, Dalalet
- Çalapaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Yürüterek, Sürükleye Sürükleye
- Tartılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Tutuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsetmek, Tutmak
- Seçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercih, Yeğleme, Saylav, Seçki
- Çevrilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdut
- Anıtsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Tavlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz, Şişman
- Yaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirgen
- Akşamcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- İyileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirilmek, Kaynamak, Yakşılaşmak, Salah Bulmak
- Olgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaka, Vakıa
- Duraklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk
- İmtina Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü