Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Oyuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuk
- İclas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İçtima, Meclis, Oturum
- Alelade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
- Adamakıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Bir Güzel, Güzelce, Enikonu, Gayet, Kıyasıya, Güzel, Pir
- Yol Halısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
- Kömek Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Gödeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Sittinsene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altmış Yıl, Yıllar Yılı
- Teneffüs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Hazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirme, Sindirim
- İlga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağvetmek
- Hemişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hep, Vızır Vızır
- Bikes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesiz
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Nara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırış, Bağırma
- Nöbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, İş, Kez, Sıra, Keşik, Kezik, Gezek, Yüksek Ateş
- Nazik Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Gözü Sulu
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- Bahçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bostan
- Yayınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Tüymek, Dağılmak, Yaynıkmak, Caymak, Katlanamamak
- Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
- Islah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Açgözlülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamah
- Gıcırı Bükme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Yersiz, Zoraki
- Bedii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen Estetik
- Sahaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Kitapçı, Betikçi
- Yâd Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
- Güvenilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenilir
- Cünüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet, Taharetsiz
- Haddinden Fazla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Karmakarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Kıyafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Giysi, Elbise, Kılık
- Kaynar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavramak, Küfretmek, Sövmek
- Şualamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işınlamak
- Sese Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak
- Dua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış, Fatiha, Yalvarma
- Yol Ayrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Zıkkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı, Zehir, Acı
- Heykelci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykeltıraş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü