Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bir Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Doygunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiğna, Tatmin
- Mesane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Doğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık
- Kökten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelden, Cezri
- Ölçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Çap, Değer, Ebat, İtibar, Miktar, Mikyas, Miyar, Ölçüt, Tartı, Vezin
- Aşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmak, İncelmek, Eskimek, Yenmek
- Geli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilo
- Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Konser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti
- Çomak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Hemdert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı
- Hırpalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
- Yuva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Barınak, Kreş, İn
- Suret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betim, Kılık, Biçim, Çehre, Görünüş, Kopya, Nüsha, Resim, Tarz, Yol, Yüz
- Sponsor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destekçi
- Cemiyyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurum
- Şekvacı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Tıraşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yalan
- Unsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
- Darmadağın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Denek Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mihenk Taşı
- Tamircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmanlık
- Güdük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- İrtibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Bağlantı
- Tıpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç
- Düven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahıldöven
- Caiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
- Gündem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruzname, Uysal, Gün Tertibi
- Çözmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halletmek, Kurtarmak, Açmak, Yeçmek
- Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- İnamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalleş
- Aşırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Lokma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Sokum
- Sarkıntılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşma, Tecavüz
- Haczetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
- Sükse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı, Gösteriş, Çalım, Hodpesentlik
- İyonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükünsel
- Dikkat Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayanı Dikkat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü