Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bir Vakitler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- Beti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Biçim
- Keş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Ayyaş, Esrarkeş
- Millet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, Kavim, Ulus
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Militarist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süerselci
- Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
- Avratağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık
- Kesene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözleşme, Mukavele; Abone
- Günücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
- Adaptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlaç
- Dehalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- Gündüzsefası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahkaha Çiçeği
- Dış Satım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhracat
- Kilitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapamak, Kenetlemek, Kıfıllamak
- Seçmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müntehip, Saylavcı, Seçici
- Çözülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- İstikrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Kararlı
- Rabbani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısal
- Isıölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalorimetre
- Düalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkilik, İkilem
- Öldürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürmek, Katletmek, Kırışmak, Temizlemek, Vurmak
- Orijin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken
- İlliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedensellik
- Höyük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgan, Tepe
- Bitmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Tükenmez
- Amaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garaz, Kasıt, Meram, Murat, Tasavvur, Uğur
- Cebretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- İlişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlı, İlişik, Değişli, İlgili, Değgin, Merbut, Müteallik, Münasebettar
- Çıkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Sövmek, Tanlanmak, Yetmek
- Affedin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pardon
- Eda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal, Davranış, Hava, İşve, Naz, Şive, Tavır, Verme, Ödeme
- Konvansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Gücenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Makûs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz, Kötü, Ters
- Spesifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgül
- Biçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Doğramak, Ayırmak, Bölmek, Hasat Etmek, Çalmak
- Girenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
- Bahtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talihsiz, Bedbaht
- Frigorifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutmalı, Soğutucu
- Edviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baharat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü