Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Boy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan, Kabile
- Işıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Tekabül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama
- Meteorit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göktaşı
- Aşağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret Etmek, Tenezzül Etmek, Tezellül Etmek, Boyamak
- Basıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabi
- Radikalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktencilik
- Adaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlanmak
- Sıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Zorlamak
- Gönül Rahatlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur
- Sümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik
- Sulusepken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık
- Kadir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Güçlü, İtibar, Kıymet, Kudretli, Muktedir
- İmalathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımevi, Üretimevi
- Yüzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıh, Üst, Üzeri, Yüz
- Yaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil, Kenar, Semt, Taraf, Yakalık
- Tırnaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Islah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Eser Etkimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir Etmek
- Telemetre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- Yeğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, İyi, Katı, Üstün, Zorlu, Şiddetli
- Peki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Pekâlâ, Tamam, Yakşı
- Nallatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlatmak
- Refakatçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlikçi
- Mıhlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakmak
- Demonstrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Haleldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozulmuş
- Elektrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
- Çeper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Zar, Cidar
- Kubbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tum
- Muhteriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen
- Armoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ahenk
- Tavzif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevlendirme
- Hür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Erkin, Özgür, Serazat, Serbest
- Geceleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece, Gece Vakti
- Reddetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak, Çürütmek, Geri Çevirmek, Kusmak, Terslemek, Kabul Etmemek
- Meri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçerli
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Katil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme; Cani; Öldürücü, Ölüme Neden Olan
- Olgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül
- Susma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü