Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Adaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlanmak
- Stabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Düz, Kararlı, Oturmuş, Sağlam
- Erköyünleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şımarmak
- Taharetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Banyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamam, Yıkanma, Çimme, Yunak
- Öğretmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Muallim, Muallime
- Prodüktörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımcılık, Üreticilik
- Hemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Derhal, Sadece, Yalnız, Gecikmeden, Aşağı Yukarı
- Yazışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşme, Muhabere
- İğdiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burmak
- Dubara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Oyun
- Özbaşına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keyfi
- İsnat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükleme, İftira, Atfetme, Üstüne Atma, Yastama
- Simültanör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- Candan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlikli, İçten, Samimi, Yürekten, Gönülden
- Klâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli
- Nevbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- İttihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Giymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Kullanmak, Taşımak
- Karşı Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
- Sanaatkar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı
- Tavassut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık, Ara Bulma, Araya Girme, Aracılık Etme
- Kafadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemfikir, Meslektaş, Kafa Dengi
- Sadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzu
- Gevşeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
- Gezinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- Dikilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Engellemek
- Travma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruk, Sarsıntı
- Sersemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Bıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık
- Lâkayt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldırışsız, İlgisiz, Aldırmaz, Umursamaz, Kayıtsız
- Dinamik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Canlı, Devingen, Etkin
- En Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Dâhilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Badi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ördek
- Bitirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatim, İkmal, Kat, Mezuniyet
- Şiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
- Azade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Özgür, Erkin, Başıboş, Bağımsız
- Krizantem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasımpatı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü