Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bulam Olmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Karabaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahip
- İyilikbilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadirşinas, Değer Bilir
- Sağlamlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye, Tekit
- Eş Koşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirk
- Ebedî Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Ağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Gaga, Kavşak, Kenar, Uç
- Bukanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
- Pota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manka
- Vaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olan, Olmuş, Koruyucu
- Mukaddema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
- Durgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- Ketenpere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Divan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe, Meclis, Sedir, Taht
- Fakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
- Bahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Elverişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Müsait, Uygun, Yarar
- Bir Nice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok
- Kurcalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Araştırmak, Deşmek, Eşelemek
- Bağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
- Gömüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Metfen, Makber, Kabir
- Ukubet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza
- Hovarda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Çapkın, Savurgan
- Nasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabar
- Koza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barama, Kozalak
- Süre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Müddet
- Kanaatlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktifa, Tatmin
- Biabır Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Aktarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil
- Soruşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Bok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Baş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa, Ser, Başlangıç, Çıban, Esas, Kelle, Saksı, Temel
- Müsadere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elkoyma
- Efkârlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzülmek, Tasalanmak, Kaygılanmak
- İtila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
- Tahmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranlama, Hesap, Keşif, Oran, Kestirme, Düşünme, Tasınlama, Tasın
- İçtima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplum, İclas, Toplantı
- Faale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü