Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Burgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matkap
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Oyunsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dramatik
- İfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
- Seans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturum, Gösterim
- Ezik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük
- Aşpaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı
- Radyasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıma, Işınım
- Nema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüme, Gelişme, Çoğalma, Faiz, Ürem
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Ansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
- Işınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şualamak
- İmport kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışalım
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
- Betim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betimleme, Tasvir
- Manyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela
- Keşide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekme, Çekilme
- Çalıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak
- Vadesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günsüz, Süresiz
- Azil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atma, Çıkarma, Bırakma, Görevden Alma
- Rabbani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısal
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- Göğermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morarmak
- Mübadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişme, Değişim, Değiş Tokuş
- Mapushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
- Savacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Müjdeci
- Çiçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gül
- Rençper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Seslendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
- Pusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Saklanmak
- Üren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- Yoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, İstihlak Etmek
- Seyelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akma, Akıntı
- Söylence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efsane, Mit
- Bari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Genç Erkek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk
- Panel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkoturum
- Mantıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki
- Kelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
- Personalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiselci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü