Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mbadele ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Yığılışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Şiddetlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek, Pompalamak
- Semiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökelen, Şişman
- Belinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrkilmek
- Evlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- İnhisar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstemlekecilik, Tekel
- Çapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Postacı
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Leb kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak
- Doğruluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Gerçek, Hak, Namus, Sıhhat, Dürüstlük
- Konukevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirhane
- İstikrah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
- Ebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamacı, Nine
- Dâhilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökelilik, Deha
- Yaklaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Üzücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntülü, Hüzünlü, Acı, Acıklı, Fena, Dokunaklı, Elim
- Sabitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
- Tezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabukluk, Frekans
- Lakonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Veciz
- Yeltenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek, Kalkmak, Meyletmek, Özenmek
- Sutaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Labirent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolangaç
- Eren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Ermiş, Evliya, Veli
- Şebeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Kanalizasyon, Kuldur Destesi, Örgüt, Kimlik Kartı
- Mühürdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Ayrıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisna
- Emir Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komut Vermek
- Kavas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Yasakçı
- İşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu, Budur, O, Odur
- Tatbikatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamacı
- Gayret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Ceht, Efor, Himmet, Hız, Uğraşma
- Mücerret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Soyut, Evlenmemiş, Yalnız, Ancak
- Yumulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
- Kesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
- Cılk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Sarahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belginlik, Belirginlik, Açıklık, Aydınlık
- Oran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
- İlkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Önce, Başta
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü