Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Buru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
- Modern kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Muasır, Çağcıl, Uygar, Asri
- Takat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
- Tasdikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylı
- Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek, Anlamak, Çakmak, Hatırlamak, İnanmak, Paykamak, Sanmak, Saymak, Tanımak
- Pragmatizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcılık
- Varlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
- İfa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak, Ödemek, Yapmak
- Örgüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilat, Teşekkül, Uyuşma
- Acı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Vurulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Âşık, Meftun
- Bibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Bilindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malum, Bilinen
- Yetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babasız, Öksüz
- Bela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Musibet, Çile
- Yansılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit Etmek
- Bir Hoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garip
- Esasen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
- Yolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Işıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Mutlu, Ziyalı
- Konuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konferans, Laf, Musahabe, Müzakere, Nutuk, Sanat, Sohbet
- Levha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta, Resim, Safiha, Tablo, Resim, Abela
- Ortalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Meydan, Piyasa
- Bitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sınırsız
- Şüheda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehitler
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Seramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilişi
- Kadıntuzluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıçalı
- Başvurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat Etmek, Gezmek, Gitmek
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Naaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceset, Cenaze
- Girmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Başlamak, Bulaşmak, Buyurmak, Dönüşmek, Erişmek, Fethetmek, Geçmek, Girişmek, Kaçmak, Katılmak, Sığmak, Ulaşmak, Vurmak
- İşleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış
- Anofel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimil
- Köstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Cidar, Engel
- Kuruntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evham, Fikir, Kuşku, Şüphe, Vehim, Vesvese, İşkil
- Büyücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sihirbaz
- Piyade Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karacı
- Pusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Saklanmak
- Zamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefil
- Havale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Göndermek, Ismarlamak, Yollamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü