Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Buru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
- Okuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıraat
- Isırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalamak, Dişlemek, Yemek
- Hare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meviş, Meneviş, Dalgır
- Nişane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah, Hedef, Eser, İz, Belirti
- Kumpir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patates
- Çözmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halletmek, Kurtarmak, Açmak, Yeçmek
- Ergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Zanaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr
- Kazulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocaman
- Manyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela
- Enf Lüanza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle
- Statik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Dengesel, Durambilim, Duruk, Dural
- Düzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma
- Sinyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Çınav, Korna
- Kesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
- Bergüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Armağan, Yadigâr
- Âdeta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanki, Hemen Hemen, Bayağı, Basbayağı, Neredeyse, Enikonu
- Kurbağa Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgıç
- Soy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Çeşit, Damar, Ev, Evlat, Irk, Kan, Köken, Ocak, Sülale, Tür, İrs
- Oranlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek, Hesaplamak, Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Ölçmek
- İrmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Un, Yarma
- İhtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik
- Cep Faresi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Demin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayak, Biraz Önce, Şimdi, Şimdikinden Az Önce
- Kuşkulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Pirelenmek, Şüphelenmek
- Küp Şeker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme Şeker
- Marazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
- Hususile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Laşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leş, Öleş
- Nahiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Haysiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, İtibar, Onur, Saygınlık, Şeref, İtibar, Yalım, Iz Saygısı, Aygınlık
- Tomar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Rulo, Top, Topa, Yığın
- Hevessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Döl Eşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Son
- Muti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğen, İtaat Eden, Eslek
- Hadden Artık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Mücbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlayıcı
- Istılah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terim
- Ekstre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Özüt, Öz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü