Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kadntuzluu ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Telesimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
- Müteessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
- Nida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı; Haykırış; Ünlem
- Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El
- Kocakarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anne
- Rustai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Vatoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kedibalığı
- Sesucaltan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoparlör
- Tok Gözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Can Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak
- Kısık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Koşuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Gözetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Nezaret
- Cöke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ihlamur
- Akış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Cereyan
- Yetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişmiş
- Tanıtma Adı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jenerik
- Kaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düdük, Tef
- Lav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürük
- Divanelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Tırtırkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Kayırıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimasçılık
- Bulgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
- İzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Mezuniyet, Müsaade, Onay, Ruhsat
- Haletiruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahvaliruhiye
- İlgilendiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait
- Peygamber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Nebi, Elçi
- Malaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Şarkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solist, Okuyucu, Hanende, Muganni, Muganniye, Aydımcı
- Tabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bası, Baskı
- Mecmu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Toplam
- Sıkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Rüzgârlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Savurmak
- Kurtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Yemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek
- Çömlekçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çanak, Çömlek
- Cali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte, Yapma, Yapmacık, İçten Gelmeyen
- Yerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Kınama, Gıybet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü