Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halayık, Köle, Esir, Hizmetçi, Keniz
- Başlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önsöz, İlk Bölüm, Giriş, Mukaddime, Baş, Eşik, Menşe
- Öygen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akciğer
- Ezancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müezzin
- Biçimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Bilinmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul
- Tevil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Parlamaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönmek
- Devinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket
- Bulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Keder, Ebr, Stratus
- Hususiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf, Özellik
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Gericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtica, Yobazlık
- Darılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak
- Sıkıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
- Islaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Rutubet
- Şakacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Konsantre Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşmak
- İlelebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen, Sonsuza Dek, Ebedî
- Göden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe
- Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Nakliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacılık
- Hat Trick kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçleme
- Mevsimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süremlik
- Tecavüzkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan
- Yoğunlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Sabretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Hazmetmek, Katlanmak
- Öğleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
- Ceman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi Birden, Toplu Olarak
- Özenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özen
- Pay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Hisse, Üleş
- Keniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
- Plaçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapul
- Fevt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yitmek
- Sıvışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak
- Domur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarcık, Tomurcuk
- Güdük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Ekseriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğunluk, Çokluk
- İslam Hukuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Tutkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü