Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Zırhlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savutlu, Koruyuculu
- Müşkülat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetinlik, Güçlük, Güçlükler, Zorluk, Zorluklar
- Tikel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüzi
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Kadimî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- İtaatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Kürsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye
- Hatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Durum, Gönül, Hafıza, Hâl, Kalp, Keyif, Sevgi, Yâd, Yâddaş, Zihin
- Salkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık, Haber
- Fenomenal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü
- Koyulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Müstekreh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- Kanaatlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktifa, Tatmin
- Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferahlatıcı, Güzelleştirici
- Sinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Mezarlık
- Müteradif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Sinonim, Eş Anlamlı
- Eğrisine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Bereketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Gür, Mübarek, Verimli
- Bir Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Apotr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Dağıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müvezzi; Distribütör
- Meymenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur
- Perestiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- Biçim Birimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morfem
- Sağmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Nesib kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Yaygara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
- Dizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- Kaygılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı
- Tek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
- Torpido kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torpil
- Cenabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp, Taharetsizlik
- Fırsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
- Ağabey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abi, Aka, Ağa, Efe
- Dağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarumar, Karışık, Saçılmış, Savruk, Perişan, Dikkatsiz, Derbeder, Jülide, Pejmürde, Perakende
- Boran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtına
- Berber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perukar, Tellak
- Vahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Birim, Tek
- Mutfak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane, Aş Damı, Aş Evi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü