Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ders kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Yormak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Sıkıntıya Sokmak
- Yapraklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
- Fecir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tan Vakti, Gün Ağarması
- İspati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinek
- Satrap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vali
- Üstlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt
- Harç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katışık, Mahlul, Masraf
- Usturuplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakik, Dürüst, Münasip, Uygun, Ustalıklı
- Rabbani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısal
- Motifli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgeli
- Empresyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Yarbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
- İkaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- Sakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, Esirgemek, Gözetmek, İhtiyat Etmek, Korumak
- Memul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Ummak
- Mazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
- Ütilitarist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcı
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Zevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Güçbeğenir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
- Necaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Körpe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taze, Genç, Güzel, Hoş
- Kaşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damga, Mühür
- Esir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava, Köle, Tutsak, Kul
- Yazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Gaf Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pot Kırmak
- Yığılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Kasavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
- Tımarhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delihane
- Nevroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirce, Sinir Sayrılığı, Sinir Hastalığı
- Gölek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük
- Payizde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Bir Tomar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
- Rahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Pencere Kapağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
- Boş Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız
- Derslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf, Dershane
- Leopar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbür, Pars
- Kararmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü