Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar
- Enformatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiişlem
- Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi
- Sığırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Çobanı
- Nezaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Denetlemek
- Ağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Koca
- Bedavacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beleşçi, Abacı, Lüpçü
- Emülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütsü, Duyarkat
- Vakar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlılık, Temkinlilik, Yalım, Onur
- Lağvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek
- Sürüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymak
- Yakışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk, Yaraşma
- Harem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı
- İtiraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme
- Tutkulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiraslı
- Yeniden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Tazeden, Gene, Yine, Bir Daha
- Abuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak
- Fobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkü, Korku, Yılgı
- Kolayca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylıkla, Kolay
- Terbiye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Mevsimli Mevsimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Yersiz
- İradesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstençsiz
- Tenzil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirme
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Eylem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiil, Hareket, İş, Etki, Aksiyon, Ameliye, Ameliyat, Amel
- Kimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Bazı, Bazısı, Birtakım, Kimisi
- Öldürülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Sarkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Uğramak
- Mihmanhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konakçı, Otel
- Domur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarcık, Tomurcuk
- Cinsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeylik
- Kumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Yararlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faydalanmak, İstifade Etmek, Anlamak, İstismar Etmek
- Öldürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı
- Tezahür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme, Belirti, Görünme, Gözükme
- Ejderha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Ejder, Büyük Yılan
- Telin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanet okuma, Lanetleme, Kargıma, Kargış, İlenme
- Hesap Pusulası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap
- Kılıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süfli
- Müstehase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü