Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Devretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Dolaşmak, Dönmek, Tahvil Vermek
- Zat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
- Meram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Gaye, İstek, Maksat, Erek, İstem
- Denektaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehek Taşı, Mihenk
- Uygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekabül
- Hazırlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Suiniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Niyet, Kötü Yasan
- Diyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinişleri, Dinselcilik, Din, Din İşleri, Dindarlık
- İskemle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandalye
- Konstrüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı, Kurgu
- Host kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Tedenni Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gerilemek
- Acemilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toyluk
- Hatırlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatmak, Uyarmak, İhtar Etmek, Deşmek, Okşamak, Söylemek
- Etki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
- Salak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Dingil, Bön
- Devrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak
- Yurt Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El
- Mercan Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercan
- Mevlit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum
- Apostrof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme İmi, Kesme İşareti
- Tebriye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- İtilaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- İvazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamir
- Dayatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Empoze Etmek
- Tanıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdim Etmek, Tanış Etmek
- Aceleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Sakim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eksik, Yanlış
- Maktul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürülmüş
- Çağlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şelale, Çavlan, Çağlar
- Billahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
- Cadılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Habersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıksız
- Fuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panayır
- Maalmemnuniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Aydınlatılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münevver
- Yaldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zer, Zerli
- Dürüşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı, Sert
- Hırpani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derbeder, Perişan, Süfli
- Koloniyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü