Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aceleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Kesme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Kesin, Lokum
- Merhametsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız, Acımasız, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Gaddar
- Tarihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarihsel
- Albeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgel, Alım, Çekicilik, Hava
- Platonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Platoncu, Düşsevisel, Eflatuni
- Tam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Bütün, Gerçek, Harika, Komple, Mükemmel, Tıpkı, Tüm
- Bulanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesafet
- Vecize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
- Stepne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek Teker
- Adaptasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlama, Uyma
- Zir Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp
- Depo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambar
- Ölçüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Gelişigüzel, Rastgele, Vezinsiz
- Epeyce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Berhayat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Tasvip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onama, Onaylama
- Menkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınır, Çeke; Söylenegelmiş
- Körfez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyort
- Sarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Katlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül Etmek, Dayanmak, Çekmek, Dözmek, Götürmek, Hazmetmek, Kaldırmak, Taşımak, Yutmak
- Mülayim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun
- Artağanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket
- Tutulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Yazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmla
- Kebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yaşlı
- Destek Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı Olmak
- Tırpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerenti
- Uhde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Görev, Sorumluluk
- Kibir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Böbür, Burun, Gurur, Kasıntı, Büyüklük, Ululuk, Büyüklenme, Onur
- Sufi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
- Sızanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivilce
- Tevkif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoyma, Tutuklama, Durdurma, Tutma
- Cihangir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fatih
- Göksel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Süel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askeri
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Müjde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştu, Muştuluk
- Özenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü