Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dikit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stalagmit
- Peyda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak
- Sonratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek, Tecil Etmek
- Nida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı; Haykırış; Ünlem
- Albastı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Loğusa Humması
- Buyurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
- Eşanlamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Sinonim, Eş Anlamlı
Doğrusu Eş Anlamlı şeklinde yazılır.
- Eşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Ağırlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkram, İzaz
- Gayrimakul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma
- Olasılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
- Tadat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayım, Sayma
- Kuruluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, İdare, Kurum, Müessese, Tesis, Teşkilat, Üretim, Yapı
- Aynaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
- Zuhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Tahta Biti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- Dokuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum, Tekstil, Yapı, Mensucat
- İstisnai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Ayrık
- Pirina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biriket
- Atış Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balistik
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Domuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınzır
- Özlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişi, Zat, Özdek, Öz Madde, Cevher, Nelik, Mahiyet, İş, Kar, Husus
- Kefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet
- Hamız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asit
- Dolaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilvasıta
- Kütle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Küme, Yığın
- Kışkırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
- Özünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deruni, Zati
- Namus Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç
- Oldukça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Epey, Nispeten, Hayli
- Çare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
- Tacizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirginlik
- Yaltakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltak
- Çaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret, Hız, Sürekli Çalışma
- Nankör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik Bilmez
- Basınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
- İntizar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Bekleme, Gözleme, Beddua
- Yüzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplamak
- Denli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kadar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü