Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Setretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Kota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlama, Had, Norma
- Ufak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Mikro
- Yöneten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
- Heybetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu
- Mahdutlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak
- Değişiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tadil
- Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amel, Davranış, Eylem, Hareket, İş, Edim
- Teyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulama, Gerçeklemek, Sağlamlaştırma
- Piston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtenek, Arka, İltimas, Kayırıcı
- Eleştirmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Duraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Cahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Nadan, Bilmez, Toy
- Deha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öke, Dahilik, Ökelik
- Zangırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
- Sefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolculuk, Defa, Kere, Kez, Savaş, Yol, Savaşa Gidiş, Harp
- Sakatat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
- Müsvedde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalama, Taslak
- Efsun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Sihir
- April kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisan
- Beğenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rağbet
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- Şirret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Geçimsiz, Huysuz, Yaygaracı, Kavgacı
- Kayınbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
- Bilgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malumatlı, Malumattar, Malumat Sahibi, Haberli, Agâh, Haberdar, Uyanık
- Fütursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz
- Kadıncıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Teist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrıcı
- Yazığı Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Sapıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delileşmek, Saçmalamak
- Sançmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Saplamak, Rekzetmek
- İcra Vekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan
- Tıpkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tam, Tamamıyla, Tıpatıp, Özdeş, Ayrımsız, Tam Benzeri
- Kof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
- Saloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salak
- Mera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Hilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaftan
- Saymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Demek, Gitmek, Hürmet Etmek, Önemsemek, Sıralamak, Tanımak, Tutmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü