Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Tesviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek, Vermek
- Doğrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teyit Etmek, Tasdik Etmek, Ayarlamak, Desteklemek
- Tarihçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müverrih, Tarih Öğretmeni
- Pazarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Define kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömü
- Ziyadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyalı
- Tıbbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksal, Sağlıkbilimsel, Hekimsel, Hekimce
- Töre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Gelenek, Ahlak
- Pürtük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Kabarcık
- İşlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamul
- Gücün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Zorla
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Seda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
- Galat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlış, Uyduruk, Hata
- Duruluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
- Kara Düzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Beyinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılsız
- Nefret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme
- Değişmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar
- Yepelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Latif, Zarif
- Öğretmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Muallim, Muallime
- Kep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Kasvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Gam, Hüzün, Keder
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Yasak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Memnuiyet, Memnu, Haram, Ambargo, Kadağan, Yok
- Muntazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Manzum, İntizamlı, Düzenli, Derli Toplu
- Teessür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Broşür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitapçık, Risale
- Sağlıcakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık ve Esenlikle
- Engelleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Devim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinim
- Üçayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sacayağı
- Yüzer Top kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamandıra
- Oğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Kırmızılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızarmak
- Enf Lüanza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle
- Çıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lamba
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü