Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Yemek, Yiyecek
- İmparatorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlhanlık
- Arkaüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırtüstü
- Meşveret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışmak
- Hamle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılış, Saldırış, Adım, Atak, Hücum, Atılım, Savlet
- Konkre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somut
- Rehber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici
- Anıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirmek, İma Etmek, Telmih
- Deste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Bağ, Demet, Grup, Hizip, Öbek, Kabza
- Asılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Düzelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Koşun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşu, Ordu, Saf, Yarış
- Sert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Demir, Dik, Haşin, Hırçın, Katı, Keskin, Kızgın, Pek, Sıkı, Ters, Sarsıcı, Hoşgörüsüz, Gönül Kırıcı
- Yasasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunsuz
- Müessis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu
- Dilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadaka İstemek
- Hodpesentlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükse
- Sadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okluk
- Faydalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanmak, İstifade Etmek
- Tezyif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Başağrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Yaltaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak, Tabasbus Etmek
- Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
- Nahiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Üzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, İncitmek, Sıkmak, Yormak
- Çekiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet
- Anot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif Elektrot, Artı Uç
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
- Gezinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koridor, Seyran, Sofa
- Fıldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk
- Demirî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Tanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlama, Tarif Etmek
- Öz Yönetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otojestiyon
- Yallah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi, Yürü, Git
- Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
- Refleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Tepki, Yansı
- İndividüalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireyselci
- Grafolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıbilimci
- Zatî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişisel, Özel, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Kasti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü