Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Duygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas
- Değerlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir Söylemek, Gitmek, Görmek, Kıymetlendirmek, Kullanmak, Rey Yazmak
- Boktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
- Kapılanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntisap
- Mütedeyyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Dinselci
- Tıkışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Çiğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omuz
- Yemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, İncir, Kavun, Semere
- Tasınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Etmek
- Gamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalanmak, Kaygılanmak, Üzülmek
- Ayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irak, Yalnız, Tek, Tek Başına, Benzemeyen, Başka Türlü, Başka
- Sefer Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezmek
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Evlenmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret
- Tahammül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Gelmek, Götürmek, Kaldırmak, Katlanmak
- Suret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betim, Kılık, Biçim, Çehre, Görünüş, Kopya, Nüsha, Resim, Tarz, Yol, Yüz
- Gölek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük
- Hâkimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıçlık
- Tedenni Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gerilemek
- Heterojen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrışık, Ayrı Cinsten
- Foga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
- Kütüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişeklik
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
- Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütuf, İyilik, Fayda, Yarar, Sevap, İyi, Yardım; Yok, Öyle Değil, Olmaz
- Birlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdaniyet, Vahdet, Bağlantı, Bağlılık, Bütün, Tek, Benzerlik, Cüzütam, Dernek
- Bun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Bunluk
- Örenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabelik
- Boşalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhihal Etmek, Deşarj Olmak
- Eğleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukim
- Leh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onun İçin, Onun Tarafın; Ondan Yana
- Sığınmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülteci
- İstida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Sansasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgalanma
- Etkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Hareketli, Faal, İşleyen, Çalışan, Fail
- Dinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Güçlü, Canlı, Genç, Muhkem, Müsterih, Sağlam, Taze, Zinde, Tendürüst, Tüvana
- Yapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Heves Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatmak, Yeltenmek
- Mütekâsif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulaşmış, Yoğunlaşmış
- Sürpriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklenmedik, Şaşırtı
- Narahatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
- İlkbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü