Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Egzersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıştırma, Meşk, İdman
- Vasiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyetname, Tutsu
- Çıtak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kaba
- Halk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratmak
- Merbutiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- İmansızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızca, Acımasızca
- Rutubet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Teril, Yaşlık
- İlâhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısal, Mükemmel
- Muzafferiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi
- Sahip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İye, Ehil, Haiz, Malik, Koruyan, Is, Koruyucu
- Karakorku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Blöf
- İstikamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rota, Yön
- Klitoris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak
- Bala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavru, Çocuk
- Devrimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci
- Adına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesabına, Namına, Yerine
- Ceviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koz, Yangak
- Alışılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat
- Daim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Ara Vermeden, Boyuna, Daima, Sonsuz
- Yalın Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret
- Erdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazilet
- Sandıkça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
- Cisim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
- Mizaçsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Mümessil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
- Şita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kış
- Hallolmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Uyuşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Uyuntu, Pısırık, Sünepe, Süst, Tembel, Uyuşmuş, Gevşek
- Avlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalanmak, Avcılık Etmek
- Kibir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Böbür, Burun, Gurur, Kasıntı, Büyüklük, Ululuk, Büyüklenme, Onur
- Muafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık, İmtiyaz
- Dipdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Hizmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
- Akur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Pıtrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Sık
- Marj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Mecruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaralı
- Uzgörür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas
- Darphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para Basılan Yer
- Işınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şualamak
- Aforoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışlama
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü