Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binmek, Gelmek
- Scanner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarayıcı
- Kazanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
- Muaraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga
- Diyalog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Anlaşma, Karşılıklı Konuşma
- Kürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- Lağvolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak
- Gezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran Etmek, Dolaşmak, Başvurmak, Bulunmak, Dolanmak, Gitmek, Görmek, Yürümek
- Dallama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Enayi
- Sidik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiş, İdrar
- Hemayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit
- Makul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ussal, Akıllı, Elverişli, Mantıklı, Uygun
- Ayraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parantez
- Tapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet, Ubudiyet
- Konfor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
- Tek Tük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Seyrek
- Ruhsatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhsat
- Aht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant
- Çilçırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avize
- Maksimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çat, Azami
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Aşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Çok Zorlu, Fevkalade, Pek Fazla, Gereğinden Çok, Çılgın, Çok, Hadden Artık, İfrat, Kötü, Lüks, Müfrit, Sivri
- Empresyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenimci
- Tenha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issız, Kuytu, Tek, Yalnız
- Son Kânun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Limited kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı
- Öğürtlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Seçmek, Temizlemek
- Mahfaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunak, Mücre, Sandıkça, Kavza, Kap
- Eden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Aydınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh, Sarahat, Işık, Aydın, Berrak, Fer, Nur, Saf, Temiz, Vazıh, Ziya, Ziyalı, Gündüz
- Müşekkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, İri
- Hızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süratli, Seri, Çabuk, Hovarda, Çapkın, Uçarı, Şiddetle, Sıkı, Yüksek (Ses)
- Pasaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Parça
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Deminden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Rotatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner Basar
- Anaokulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak Bahçesi
- Üst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Arka, Beden, Giyecek, Giysi, Öte, Vücut, Yan, Yüzey, Mafevk, Artan
- Tentene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dantelâ, Dantel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü