Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ekolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevresel, Çevrebilimsel
- Kıdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrılık, Çoktanlık, Eskilik
- Palan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Saklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyakkuz
- Sövüşçül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfürbaz
- Formalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimci, Bürokrat
- Belgem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlam
- Yaymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda
- Şişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- İveğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Yüz Sathı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Ölçümü
- Duyulan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Buhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yok Olmak
- Tırpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerenti
- Müstacel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedi, Acele
- Lehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
- İzzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük
- Sahiplenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Alelade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
- Başkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Fark
- Çağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Yaş, Devir, Dönem, Asır, Bölüm, Devran, Gün, Zaman, Kurun
- Marjinal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı
- Denge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Muvazene
- Çalışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, İşlemek
- Gözetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Zımnen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alttan Alta, Kapalıca, Dolayısıyla
- Dam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Örtü, Eş, Çatı, Köy Evi, Ahır, Tutukevi, Hapishane, Kavalye
- Nakışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeksiz
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Bağışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Yetirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tamamlamak
- Özek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçan, Merkez, Yürek, Çekirdek
- Harıl Harıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Batıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelsiz, Çürük, Boş Batır, Büğdül, Asılsız
- Kökten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelden, Cezri
- Yanıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Şikayet Etmek, İstika Etmek, Tazallüm Etmek
- Atasözü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbımesel, Sav
- Onurlandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflendirme
- Çünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zira, Şu Yüzden Ki, Bu Nedenle Ki
- Hükümdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taht
- Adli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzel, Yargısal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü