Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eli Uz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Nobran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı
- Bitirmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz
- Yaramaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Haylaz, Hınzır, Haşarı
- Zula Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Gizlemek, Saklamak
- Okkalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ağır, Çok, Fazla, Hürmetli
- Şeref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, Ün
- Tekebbürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Tahkikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Soruşturmalar
- Mücevherci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Şifrelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizimlemek, Kotlamak
- Yazı Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Ova
- Hapis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
- Teraküm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Yığılmak
- Savsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır, Aheste
- Mukarenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Korkusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız, Yürekli
- Tandans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim
- Tacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı, Tüccar, Tecimen
- Vibrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Süratle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızla, Çabucak
- Büzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Rubaî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü, Dörtlük
- Çeyrek Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeyrek
- Cumartesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şembe
- Prodüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretim, Yapım
- Cinnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Sersemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
- Zımnında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Antlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele, Nişancı, Pakt
- Temizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtmak, Almak, Çalmak, Kazımak, Öldürmek, Tüketmek, Yok Etmek
- Ön Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe
- Dün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünen, Geçmiş
- Dilencilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenmek
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Mıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mismar, Üvendire
- Takdim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Tanıştırmak, Tanıtmak
- Bahçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bostan
- Benimsenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Peşkeş Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Etmek
- Sosyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumcu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü