Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Espas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Temas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahsetmek, Değinmek, Değmek, Dokunmak
- Hasretini Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- İstenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrade
- Kadın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayan, Hatun, Hatun Kişi, Zen, Ayal, Karı, Eş, Avrat, Dişi, Hanım
- Döşemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
- Kavmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal
- Gurbetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
- Sürüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymak
- İzolasyonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızcılık
- Güldürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komedi, Fars, Mizah
- Müddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Zaman
- Show kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Rönesans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diriliş
- İhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlatma, Uyarma, Haberdarlık, İkaz, Uyarı, Anımsatma, Dikkat Çekme, Uyartı
- İhtilaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Oranlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Nispetli, Mütenasip, Mütevazin, Mutedil, İnsaflı
- Toleranslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü
- Çağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Yaş, Devir, Dönem, Asır, Bölüm, Devran, Gün, Zaman, Kurun
- Sermuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Sömürgecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstemlekecilik
- Fakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
- Yönetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
- Kurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyet, Konsey
- Bitirim Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarhane
- Sodyum Klorür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuz
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Gururlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek, Kibirlenmek, Caka Satmak, Kasıntılanmak, Büyüklenmek, Kabarmak, Şişmek
- Tevessül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeltenme, Yönelme, Başvurma, Girişme
- Gevşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Dekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüş, Manzara
- Ne İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden
- Öbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge
- Pike Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
- Tapınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabet
- Kaybedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Nohut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezelye
- Koyun Dede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Tenkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü