Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Etik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre Bilimi, Ahlak Bilimi; Ahlaki, Ahlakla İlgili
- Lâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Harap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
- İstidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Kabiliyet, Anıklık
- Hamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ Yatak
- İzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Mezuniyet, Müsaade, Onay, Ruhsat
- Oğul Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melisa, Kovan Otu
- Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Öykünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek Almak, İmtisal Etmek, Taklit Etmek
- Dürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak
- Deha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öke, Dahilik, Ökelik
- Ardıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
- Suçsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masum, Günahsız
- Şizoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Bienal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılaşırı
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Arzıtilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utarit, Merkür
- Abadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmar, Kent, Mesken, Şehir, Şenlik
- Mualla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Leffetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçine Sokmak, İliştirmek
- İnsanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşeriyet
- Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet
- Karışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
- Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dizi, Düzen, Gün, Hiza, Nöbet, Rabıta, Saf, Silsile
- Müddeiumumi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savcı
- Mensucat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokumacılık, Dokumalar, Tekstil
- Asılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askı
- Ekstrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
- İştigal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek, Uğraşmak
- Denetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfettiş
- İşleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış
- Girme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntisap
- İlerici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müterakki
- Tenhalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issızlaşmak, Boşalmak
- Statüko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süregelen Durum
- İştiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
- Zelzele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Sarsıntı
- Yumuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tombul
- İkamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
- Kızanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Domates
- Özünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deruni, Zati
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü