Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Faydalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanmak, İstifade Etmek
- Yanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Duygulu, Kebap, Yanmış, Kavruk, Acılı
- İlinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
- Mademki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madem
- Norm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgü, Genkural, Yerleşmiş Ölçü, Yasaya Uygun Durum
- Sağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savdırmak, Teşfiye Etmek
- Ervah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhlar
- Dil Kavgası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Eltopu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hentbol
- Işımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Terelelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delişmen
- Payidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalımlı, Ölümsüz, Bengi, Kalıcı
- Benzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Belgit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senet, Burhan, Hüccet, Delil
- Hallolmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Muhalefet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Yanazlık
- Boyalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyanmış, Süslü
- Zanneylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Adabımuaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü Kuralları
- Beleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Ücretsiz, Karşılıksız Olarak, Emeksiz, Parasız, Havayi, Müft, Müfte, Pulsuz
- Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazır, Vekil, İcra Vekili
- Sorguç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğ; Tepelik
- Muvafakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylama, Onama
- Hazırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizmek, Kotarmak, Kurmak, Sağlamak, Tayyarlamak
- İğne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şırınga
- Mahkeme Kararı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Kırışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Paylaşmak, Yok Etmek
- Hareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akım, Davranış, Deprem, Devinim, Eylem, Faaliyet, Fiil, Tutum, Yürürlük, Devinme, Kımıldanma, Yola Çıkma
- Başeğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Başeğim, İtaat, Teslimiyet
- Natüralist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğalcı
- Nezarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimlik, Nezaret
- Arlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Kurucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müessis
- Beli Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı
- Tanılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımak, Teşhis Etmek
- Evham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Vehim, Vesvese
- Ahmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Aptal, Bön, Dangalak, Salak
- Atalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
- Abırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalı, Hürmetli, İsmetli, İtibarlı, Münasip, Namuslu, Nüfuzlu, Selikalı, Utangaç, Yakşı
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
- Sanal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi, Tahminî, Mevhum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü