Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- Rebabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
- Düğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirinç
- Cinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- İtfaiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
- Ası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiş
- Tefriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşemek
- Hitaben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelik
- Pinhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklı
- Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Marifet
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Musibetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feci
- Gümrüksüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Katılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- Maiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem, Bilelik, Hoşuntu, El Altı
- Burum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm
- Empresyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Sınalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Televizyon
- Ahek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badana
- Merkez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
- Şanson kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melodi, Şarkı
- Taraflar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Uzunçalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Longplay
- Uygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekabül
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Akçeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mali
- Balon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
- Vazifesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsizlik
- Evlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Hemdert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı
- Dil Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilcilik, Lisaniyat, Lengüistik
- Kısır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Yararsız, Yoz
- Norm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgü, Genkural, Yerleşmiş Ölçü, Yasaya Uygun Durum
- Güney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenup
- Test kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deney, Sınav, Sınama, Araştırma
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Yankı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis, Aksiseda, Eko
- Resim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotoğraf, Bediz, Levha, Suret, Tasvir, Tören
- Ökünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü