Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fiyatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalı
- İcap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Çapkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Haylaz, Hovarda, Yaramaz
- Uğrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Murakabe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Yatak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşek, Denk, Mecra, Şilte
- Tekvin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratmak
- İnançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Büyümek, Dayanmak, Erişmek, Gelişmek, Gitmek, İdare Etmek, Olmak, Öğrenmek, Takip Etmek, Ulaşmak, Uzanmak, Üremek, Varmak, Vasıl Olmak, Kafi Gelmek
- Karşın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rağmen, Karamazdan, Muhalif, Muarız
- Öğleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
- Kaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala
- Vuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abdest
- Cırık Cındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime
- Gamze Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Gözetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Akit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıt, Mukavele, Sözleşme, Kontrat, Nikâh
- Kundura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı
- Tövbekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tövbeli
- Sevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi
- Katiyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Doyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinme, Soğum, Kanaat, Tatmin
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
- Rint kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalender
- Biçimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yakışıklı, Düzgün
- İdare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek
- Akü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akümülatör, Akımtoplar
- Esirgemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Bağışlamak, Himaye Etmek, Sakınmak, Saklamak, Diriğ Etmek
- Emir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman, İstek, Komut, Talimat
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Âdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, İnsan, İnsanoğlu
- Zorlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücbir
- Süre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Müddet
- Ulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirmek, Eklemek, İlave Etmek, Katmak
- Düzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Örgütlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Etmek
- Fiyakalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cakalı
- Mizahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürücü, Gülmeli, Mazhakeli
- Gözükme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezahür
- Cihet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
- Pervaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parvaz, Çerçeve, Uçuş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü