Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıt, Mukavele, Sözleşme, Kontrat, Nikâh
- Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlatmak, Yollamak, Ertelemek, Örtmek, Koymak, Çatlamak, Yırtılmak, Götürmek, Söylemek, Alışmak, Çalmak, Çarpmak, Çekmek, Çıkarmak, Göndermek, Kovmak, Solmak, Uzatmak
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Uğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçirmek, Esenlik Dilemek, Teşyi Etmek
- Zevce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı, Hatun
- Yola Gitmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz
- Antrenman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, İdman, Spor
- Borumsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Embubi
- Tanıtmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarife
- Müzelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Köhne
- Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Asma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Üzüm Bitkisi, Menteşe, Asma kilit
- Çelişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Zıt Olmak
- Gizemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrarengiz
- Köhneleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
- Telesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Palas Pandıras
- Temizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Saflık
- Eşdeğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muadil
- Yolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek, Harcırah
- Vurgulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazara Çattırmak, Belirlemek, Damgasını Vurmak
- Ateşkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakışma, Mütareke
- Aşama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
- Üstüne Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Örnekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas
- Vatvat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarasa
- Denizanası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medüz
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Ünlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nida
- Olağanüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Dehşet, Fevkalade, Gayriadi, Harikulade, Mucize, Sıra Dışı
- Akın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yürümek
- Seyyare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
- Spesiyalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel Yemek, Özellik
- Gayrilegal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllegal
- Ramak Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Kalmak
- Sübvansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destekleme
- Eğilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Efsunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçülük
- Eyvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teras
- Ayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakiklik, Değer, Derece, Köklenme
- Kondüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beletçi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü