Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Funda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalılık, Süpürge Otu
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- İstimal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak
- Böğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğürmek
- Strapless kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askısız
- Mehzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Açık Saçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Müstehcen
- Adalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türe, Doğruluk, Hak
- Ayrı Ayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
- Belirleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Tespit
- Tenge Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak
- Dilmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirici, Çevirmen, Tercüman
- Mahariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider
- Sabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
- Gürültü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hengâme, Patırtı, Şamata
- Teferruat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay
- Akar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıcı, Akışkan, Sıvı
- Mesafe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Ara, Aralık, Uzaklık
- Üstlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Pardösü
- Mitralyöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makineli
- Ortakyönetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koalisyon
- Tesirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkisiz, Geçişsiz
- Mutena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli, Seçkin, Özenli
- Mukarenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Sancımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Burulmak, Tutmak
- Trafik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş Geliş, Katnav, Seyrüsefer, Yol Hareketi, Yoğunluk
- Çoğunlukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Düz Yüzüne Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dobra Dobra Söylemek
- Gıcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Göz Kırpımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza
- Tahripkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- Geberik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Dillendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Ufak Tefek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Zayıf
- Açığa Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, İfşa Etmek
- Riayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı, Ağırlama, Uyma
- İncik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baldır, Kırgın
- Edat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgeç
- Üniforma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmi Giysi
- Debdebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Şatafat, Tumturak, Gösteriş, İhtişam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü