Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Hamile, İki Canlı, Yüklü, Aylı
- Tasfiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Örekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mimar
- Nakliyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
- Danışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
- Mevhibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Vergi
- Cünüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet, Taharetsiz
- Yenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galip
- Nakliyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
- Hasetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Şehbender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konsolos, Elçi
- Martir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehit
- Savacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Müjdeci
- Mehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vade, Mühlet
- Dejenere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
- Cüsse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Yapı
- Çıngar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
- Deminki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayakki
- Tırnaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Keşifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulgucu
- Kıygınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Süsmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak
- Desise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Dolap, Hile, Entrika
- Karacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade Asker, Kara Çalan, Müfteri
- Muğlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşılmaz, Çapraşık, Karışık
- Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- Efsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
- Zamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırımsız
- Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi
- Dakiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
- Tüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum
- Deniz Boyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil
- Müşkülat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetinlik, Güçlük, Güçlükler, Zorluk, Zorluklar
- Ödem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Rekzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmek, Kurmak, Saplamak
- Kehanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhinlik
- Galat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlış, Uyduruk, Hata
- İtilaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşı, Anlaşma, Uyuşma
- Buruntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızı, Ağrı, Istırap
- Serkeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutma
- Posa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Tortu, Çökelti
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü