Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gezinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koridor, Seyran, Sofa
- Bozdurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Hurdalamak
- Rantabilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimlilik, Verimlilik, Kazançlılık
- Yerindelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
- Foto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık
- Düğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Yaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pala, Sergi
- Playoff kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstküme
- Doğacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek
- Laboratuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylik
- Savuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Ekmek, İyileşmek, Kaçmak, Gizlice Kaçıp Gitmek, Geçmek
- Adaletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adil
- Öneri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif
- Kutlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebrik
- Kuşatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
- Dikinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat
- İmalathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımevi, Üretimevi
- Tahnit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mumyalama
- Entrikacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
- Yevmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündelik, Vazife
- Travma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruk, Sarsıntı
- Maya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Damızlık, Hamur, Tıynet, Yatırım
- Mezbaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesimevi, Kesimhane, Sallakhane, Kanara
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Müşkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
- Lobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalan, Hol
- Anofel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimil
- Furya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunluk
- Kıyam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkışma, Teşebbüs Etme; Ayaklanma
- Alfabetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abecesel, Dizinsel
- Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Havza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Mıntıka, Tekne
- Martı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gagayı
- Üslupçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçemci
- Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Kükremek, Su, Bahir, Derya
- Neşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Saçma, Yayma, Yayım
- Bakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazar, Göz
- Saplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikrisabit, Sabit Fikir, İdefiks
- Sevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa
- Cin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı, zeki, Uyanık Kimse
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü