Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalan, Hol
- Kuzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimal, Yıldız
- Kat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Yol Almak
- Tumturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Şatafat
- Yenilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak
- Antrenman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, İdman, Spor
- Bırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevdi
- Münasip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak
- Ova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Düzengâh, Düzenlik, Yazı
- Sütun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolon, Dergi, Direk, Duraç, Destek
- Çürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Temelsiz, Boş, Dayanıksız, Sakat
- Katot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi Uç, Negatif Elektrot
- Alengirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Yakışıklı
- Nazar Boncuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Boncuğu, Tek
- Malarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma
- Diktafon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünalga
- Tükenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Erimek, Geçmek, Sönmek, Hiç Kalmamak, Sona Ermek
- Santralci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Santral
- Derslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf, Dershane
- Azmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
- Aforozlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Cenin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt
- Yeçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözmek
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Taraflar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Sükkân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dümen
- Vertikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
- Araştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı, Mütecessis
- Yakşıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakinen
- Kundak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipçik, Fesat, Fitne
- Tabiat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Doğa, Haslet, Huy, Karakter, Mizaç, Yaradılış, Zevk
- Oturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Takdimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunucu, Tanıtıcı
- Tevazukâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllü
- Mübahase Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek, Tartışmak
- Aybaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- Kalkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Girişmek, Yeltenmek
- Jüri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçici Kurul, Yargıcı Kurulu
- Gibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmişçesine, Benzer Biçimde, Teki, O Anda, Tam O Sırada, Hemen Arkasından, Kabil, Kadar
- Şad Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinmek
- Mistisizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemsellilik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü