Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsiz, Yanlış, Nahak
- Ölçülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Ilımlı, Kararlı, Ölçülmüş, Mutedil
- Ayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Basamak, Kıç
- Mutabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birge, Uygun, Yekdil, Uyumlu, Özdeş, Uyuşmuş, Uygun Olan
- Kavuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
- Düzmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte
- Tüysüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabak
- Kâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, İş, Kazanç, Menfaat, Meyve, Ticaret, Yarar
- Yıprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Bozkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Düz, Step
- Müsekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırıcı
- Saklayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafız
- Emniyyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlik
- Müsrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan, İsrafçı, Tutumsuz, Saypacı
- Kayırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Arka, Dayı, Torpil, Mültemis
- Kıkırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
- Gelecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ati, Encam, İleri, İstikbal, Müstakbel
- Mihrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Odak
- Mucur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömür Kırığı
- Enjektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Fiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mim, Çengel, Makbuz
- Atelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlik
- Aşna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynaş
- Arasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Yoğaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketim, İstihlak
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Benimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Çıkmak, Kabullenmek, Onaylamak, Tesahup, Isınmak, Katılmak, Paylaşmak, Sarılmak, Tutmak
- Şiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
- Angın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Ünlü
- Dam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Örtü, Eş, Çatı, Köy Evi, Ahır, Tutukevi, Hapishane, Kavalye
- Kozalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koza, Şiş
- Işıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Güncellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktüalite, Aktüellik
- Kör Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- Faal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Hamarat, Canlı, Aktif, Etkin, Cevval, Hareketli
- Dayanacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durak
- Peygamber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Nebi, Elçi
- Tamağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Şükreylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şükretmek
- Zorunlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburi, Çaresiz, Mecbur, Zaruri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü