Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Benimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Çıkmak, Kabullenmek, Onaylamak, Tesahup, Isınmak, Katılmak, Paylaşmak, Sarılmak, Tutmak
- Çelimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Mineralog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilimci
- Sağlamlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metanet
- Sıcaklıkölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Termometre
- Kabristan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezarlık, Gömütlük
- Yolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Savsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Şamar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat, Şapalak
- Taban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya, Dip, Döşeme, Kaide, Oturak, Ökçe, Temel, Yaradılıştan, Zemin, Alt
- Külhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Serseri
- Editör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
- Müdüriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdürlük, Yönetimlik
- İçtenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimiyet
- Tüketilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Amcazade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amcaoğlu
- Cömert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Verimli, Akı
- Bacarıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
- Elektron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınca
- İdrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Erişme, Algı, Dimağ, Akıl Erdirme
- Akrep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelkovan
- Sislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanmak
- Aramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Yoklamak, Aktarmak, Bakmak, Beklemek, Özlemek
- Büyücek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrice
- Uygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekabül
- Niteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Düz, Kepaze
- Akbasma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksu, Katarakt
- Onulmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Yarışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet Etmek
- Başvekalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Randıman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsuldarlık, Verim, Ürün
- Yabani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Tor, Yaban, Yamyam, Yabanıl, Ürkek, Sıkılgan, Görgüsüz, Kaba, Hoyrat
- Tokuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak
- İnat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Direme, Diretme, Direnim
- Çodar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Korte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flört
- Fent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Düzen
- Döşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minder, Şilte
- Kompüter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Çekince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur; Rezerv, İhtiraz
- Şatafat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Süs, Cafcaf, Lüks, Tumturak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü