Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konutlu
- Raptetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
- Hacet Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
- Bozgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Uçarı, Yenilgi, Hezimet
- At kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beygir
- Tarumar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Mikyas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Ebat, Ölçek, Ölçü
- Conta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtaç
- Uykuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalak
- Dişçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Hekimi
- Teali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme, Yücelme
- Oluşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Etmek, Kurmak
- Muhrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gemisi
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Basiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öngörü, Sezi
- Hâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Şimdiye Kadar, Şimdiye Dek, Henüz
- Kramp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasınç, Kasılma
- Şikeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınık, Kederli, Kırgın, Kırık
- Obaştanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahur
- Üstad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Arzuhalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçeci
- Bembeyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apak
- Talan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma, Çapul
- Uçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
- Kımıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket
- Piyes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Temaşa
- Koşum Takımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşum
- Çaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naçar, Biçare, Umarsız, İyileşmez, Zorunlu
- Onarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak
- Coşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateşlenmek, Heyecanlanmak, Hararetlenmek, Kaynamak, Şahlanmak
- Çevriliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbe
- Düzelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Doğrulmak, Güzelleşmek, Uslanmak
- Selametlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak
- Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
- Hileci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz, Hilekâr, Madrabaz, Oyunbaz, Oyuncu, Soytarı
- Tutam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse
- Hikâyecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Sınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Bozulmak, Kırılmak, Dağılmak, Perişan Olmak
- Yayılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstila
- Kuvertür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü