Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kansızlık
- Nü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Rahatsız Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Paraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adimcik
- Grafik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizge
- Savsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Sermek
- Entertaiment kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence
- İstifçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcılık
- Yedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, Redif, Yular
- Muhtelif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitli, Türlü, Mütenevvi
- Çizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Davranış, Tutum
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Üryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Onur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeref, Haysiyet, İzzetinefis, Öz Saygı, İtibar
- Üşengen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel
- Kökünü Kesme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmha
- Duyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, Hasse
- Deprem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket, Sarsıntı, Zelzele, Zerzele, Yer Sarsıntısı
- Ceviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koz, Yangak
- Emsalsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşsiz, Benzersiz, Tek
- Açı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yön, Görüş, Zaviye, Bucak
- Büyüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nema
- Anıtsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Yeçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözmek
- Yeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman, Vekil
- Perhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, Oruç
- Dağ Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır
- Batur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Bahadır, Kahraman, Korkusuz
- Baş Göz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek, Birleştirmek
- Hahiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Bankiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Buzulu, Buzla, Aysfilt
- İskemle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandalye
- Farklandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz
- Teyze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Fiyatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalılaşmak
- Nizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Dizgi, Yol, Çekidüzen, Kural, Sıra, Tüzük
- Kımıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Kımıldamak
- Yakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Koymak, Sızlamak, Sızlanmak, Şikayet Etmek
- Kurs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Ağırşak
- Maalmemnuniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü