Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
He kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet
- Zift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katran, Karasakız
- Gizlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak
- Mübadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişme, Değişim, Değiş Tokuş
- Software kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazılım
- Pestil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Kak
- Masum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz, Günahsız, Saf, Temiz, Yazıksız, Küçük Çocuk
- Yanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
- Matador kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa Güreşçisi
- Emirname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyrultu
- Çift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkili, Çifte, Eş, Koşa
- Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
- Vasıflandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelemek
- Oğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Çopra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balık Kılçığı; Sık Çalılık
- Uçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayyare
- Çatal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıç, Çengel, Haça, Yol Ayrıcı
- Hav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pamuk
- Çekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga Etmek, Tartışmak, Bozuşmak, Mücadele Etmek, Yarışmak, Değişmek
- Sadece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Hemen, Sade, Yalnız, Ancak, Tekçe
- Bengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Daimi, Cavit, Cavidani, Ölümsüz
- Katışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Plasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Atkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Kaşkol
- Başörtüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
- Ahize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Kulaklık, Almaç, Destek
- Teşkilatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Edilmek
- Baskın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dominant, Hakim, Sel
- Şuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişko, Tıknaz, Yığın
- Zıngır Zıngır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
- Serhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
- Yapılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmal Etmek
- Duygulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassas, Hisli, Yanık, İçli
- Dercetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Şaplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat
- Şiveli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlı, Edalı
- Tuturgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durtut, Zapturapt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü