Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Herze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Anlamsız, Saçma, Saçma Söz, Zevzeklik
- Okkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Sıhhiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkçı
- Roket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişek; Füze
- Onarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak
- Mağlubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Yansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Fiilimünakis, İnikas
- Safiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Levha
- Uyanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkat, Teyakkuz
- Solgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı
- Yoksuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Statik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Dengesel, Durambilim, Duruk, Dural
- Yıkanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimmek
- Arasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Komodin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece, Küçük Dolap, Komot
- Yağsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Zayıf
- Pohpohlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman, Koltuklamak, Övmek
- Aygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- Israr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Üsteleme, Üstünde Durma, Bekinme
- Abone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcü
- Mübareze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Mücadele
- İlahe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umay, Tanrıça
- Ayakkabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundura, Pabuç, Başmak
- Bezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
- Hararet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık, Coşkunluk, Isı, İsilik, Susuzluk
- Kabarıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Muhabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkman, Bildirmen, Aytar, Haberci
- Ama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakat, Lakin Ancak, Yalnız, Ne Var Ki, Şu Da Var Ki
- İmza Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol Çekmek
- Kürdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Çöpü
- Delegasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci Kurul
- Seyirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleyici, Temaşabin, Temaşacı
- Cila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatıcı, Gösteriş
- Seğrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seğirmek
- Mahsusen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Külüstür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Erinçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Sezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, İrfan, Keşif
- Mütecessis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı, Meraklanan, Meraklı
- Kaynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Geçmişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü