Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hudut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serhat, Sınır, Son, Uç, Ayırnak, Buç
- Defo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür
- Malulen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlıktan, Hastalıktan, Sökellikten
- İtdirseği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arpacık
- Mihrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Odak
- Muhariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik
- İzbandut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhyan, Korkutucu
- Oligarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımerki
- Kuşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma, Açılış; Güzellik, Hoşluk
- Zamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırımlı
- Dokümanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
- Bunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım, Sıkıntı
- Yârenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Muhabbet, Sohbet, Söyleşi, Dostluk, Şakalaşma, Şaka
- Savsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır, Aheste
- Beleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Ücretsiz, Karşılıksız Olarak, Emeksiz, Parasız, Havayi, Müft, Müfte, Pulsuz
- Rustai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Şairlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanlık
- Uzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Ustalık, Hazakat
- Gazanfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Bağlantısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askerî
- Silah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusat, Yarak, Etken Araç, Savut
- Haberci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Muhbir, Müzevir
- Tecil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Kohumbazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimas
- Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
- Kuramsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazari
- Hayat Arkadaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Arka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri, Art, Peş, Dal, Dayı, Dip, Ense, Torpil, Üst
- Lehimlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehim Yapmak
- Güçlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Rica Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Hamaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Kahramanlık, Cesaret
- Etene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
- Polaroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şipşak
- Beşeriyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
- Okutman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muallim
- Simsiyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapkara
- Hoşgörülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
- Redakte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzelti
- Himaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunma, Esirgeme, Gözetme, Kayırma, Elinden Tutma
- Sâri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü