Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Krizantem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasımpatı
- Müsveddelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamalık
- İyilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Nimet, Salah, Kayra, Kerem, İnayet, Esenlik
- Onmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak, İyileşmek
- Fehmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
- Sanduka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makbere, Serdabe
- Çiğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omuz
- Fakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
- Eşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Cümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümce, Dizge, Sistem, Bütün, Hep, Herkes, Cemi, Sözcük Dizisi
- Fariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev
- Tetanos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıklıhumma
- Açım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Başefendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkatip
- Zübde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Bahtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk
- Irak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzak
- Genişlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Yayıklık, En-Boy Karşıtı Olarak, Arz, Boyut, Refah
- Alkış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezahürat
- Alayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Övünme
- Vaktaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne Zaman Ki
- Sahaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Kitapçı, Betikçi
- Zamk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkal, Yapışkan
- Veremli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Hasretini Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Savurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaymak, Saçmak, Sallamak, İsraf Etmek, Dağıtmak, Söylemek, Fırlatmak, Dökmek, Boşuna Harcamak
- İzole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtılmış
- Doğrulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Düzelmek, Kalkınmak, Kalkmak
- Fırlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
- Kısılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takabbuz
- Morfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilim
- Termometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer, Derece
- Acente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletme, Temsilci
- Usanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezmek, Bıkmak, Kanıksamak, Yılmak
- Yazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharrir, Edip, Kalem, Müellif
- Tehlike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Ateş, Korku, Risk
- Tevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Teokratik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinerksel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü