Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Jips kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçı, Alçıtaşı
- Yezit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Sahtekâr
- Hidro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Talimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Direktif, Emir, Yönetmelik
- Atelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlik
- Namahrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Yabancı
- İhbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
- Evrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül, İnkılap
- Debbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güğüm
- Veteriner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baytar
- Odalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişah, Cariye
- Çarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Mevzuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konular, Yasalar
- Kaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
- Fısırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Uyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye
- Atalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
- Yutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Almak, İnanmak, Kanmak, Katlanmak
- Ziyasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- Vızır Vızır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hemişe
- Son Had kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Limit
- Karine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgi, Belirti, İpucu
- Oranlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap, Kıyas, Tahmin
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Emek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Çalışma, Ceht, Himmet, İş, Mesai
- Periton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavram
- Katakulli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Tuzak, Yalan, Dolan, Hile
- İlbiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salyangoz, Sümüklü Böcek
- Başkonsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Müptezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Hürmetsiz
- Mezbaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesimevi, Kesimhane, Sallakhane, Kanara
- Ayaksilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Şenaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Kötülük
- Bâtın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İç Yüz, İç Öz, Gizli, Görünmeyen
- Sitayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övme, Övüş
- Kabza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutak, Sap
- Ufacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minicik, Küçücük
- Didar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre
- Susama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Şoförlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmenlik, Sürücülük
- Sprey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü